Ravenna
Ey Ravenna!

Batan güneşin şehri, Adriyatik’in dalgaları kıyısına vurur,

Çam ormanları, bir zamanlar dünyanın alkışını

ve tüm dünyanın kınamasını kazanmış günlerin fısıltılarını taşır,

Her ne kadar tüm ihtişamın sona ermiş olsa da, ne kadar da güzelsin!
Sokakları şimdi sessiz, salonların boş, Tapınakların yıkılmış ve kulelerin alçak;

Ama kiliselerinde hâlâ altın havada, Uzun zaman önceki nefesin kokusu var,

Ve mezarlarında ölü krallar güzelce uyuyor.
Byron ve Dante gökyüzünün altında uyuyor,

Ve ruhları sokaklarında dolaşıyor gibi görünüyor;

Ve hâlâ lütlerinin müziği geçip gidiyor,

Ve hâlâ seslerinin yankıları geliyor,

Ve sessiz yerlerinizi ev gibi hissettiriyor.

Ey Ravenna!

Batan güneşin şehri, Adriyatik’in dalgalarını kıyısına vururken,

Her ne kadar tüm ihtişamın sona ermiş olsa da, ne kadar da güzelsin!

Güzelliğin hâlâ eski büyüsüyle köleleştiriyor,

Ve ölü şairlerin seni kendi himayelerinde tutuyor.